Farklı Olma Çabası:
Bu özellik genelde Türk insanında sıkça görülen bir içgüdüdür.Fakat
nasıl herşeyin bir başlangıç noktası varsa,bu davranışın kökeninin
de Antakya'ya dayandığını sanmaktayız.Birbirlerine sürekli olarak
giyimleriyle,alışverişleriyle,kültürleriyle,davranışlarıyla kısaca
hayat tarzlarıyla üstünlük kurma savaşı veren insanımız,bunun için
her türlü fedakarlıkta bulunmaktadır.En baba ekonomik kriz bile,Antakyalıları
bu davranışlarından alıkoyamamaktadır.Henüz reklamları gösterime yeni
girmiş bir araba modelini,Antakya sokaklarında dolaşırken görmemiz
hiç de şaşırtıcı değildir.Tofaş'ın Şahin ve Doğan modelinden sonra
piyasaya sürdüğü Tipo modeli,ilk çıktığı sıralarda Antakyayı kasıp
kavurmuş,yaklaşık her 5-10 arabadan biri Tipo haline dönüşmüştü.(Yayılması
bu denli hızlı olan Tipo,moda değişimiyle aynı çabuklukta sokaklardan
kaybolmuştur.Meşhur klasik HacıMurat'lardan günümüz son model Mercedes'lerine
kadar varan geniş bir yelpazeye sahiptir Antakya sokaklarını dolduran
otomobiller.
Yeni hizmete giren bir süpermarkete akın eden Antakyalılar zaman içinde
azalsalar da,asla oraya gitmeyi kesmezler.Çünkü bir şey almayacak
olsalar bile,orada karşılaşacağı bir arkadaşıyla ortam hakkında atıp
tutmak ona büyük keyif verecektir.
Ayrıca yazlık olayının da bokunu çıkarmıştır Antakyalılar.Bütün Antakya,yazı
geçirmek üzere aynı mekana,Arsuz kasabasındaki yazlık evlerine akın
ederler.Yaz aylarında Arsuz,küçük bir Antakya halini alır.Genel olarak
Antakya'da komşu olanlar,Arsuz'da da komşu olmayı tercih ederler.Böylece
yıl boyunca birbirlerinin bütün farklı mevsimlik kıyafetlerini görme
imkanını yakalarlar.Bu da kendilerine,kılık kıyafetleri üzerine yaptıkları
üstünlük savaşında avantaj sağlar.Arsuz'da evi olmayanlar ise bu grup
tarafından dışlanır ve "Ne biçim Antakyalı" yakıştırmasına
tabi kalır.Bu diğer grup zaten ya köken olarak Antakyalı değildir,ya
başka bir tatil beldesinde(Çevlik gibi) yazlık eve sahiptir,ya da
gerçekten Antakyalıların kalabalığından sıkılmış,boş kalan şehrin
keyfini çıkartmayı,güneş altında yanıp kavrulmaya tercih edenlerden
oluşmuştur.